İçeriğe geç
Ana sayfa » Hayata bağlan- Emniyet Kemeri

Hayata bağlan- Emniyet Kemeri

 

 

 
Hayata bağlan- Emniyet Kemeri videosu.

Emniyet kemeri tanıtım videosu.

Emniyet kemeri hayata bağlıyor

Ölümlü kazalarda emniyet kemeri takanların yüzde 24.8’i kazaları hiç zarar görmeden atlatırken, otomobillerde kemer takanların yüzde 45’i ağır yaralanma riskinden kurtuluyor.
Trafik kazalarında meydana gelen ölüm ve ağır yaralanmaları önlemede emniyet kemerinin büyük rol oynadığı belirlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nın araştırmalarına göre, emniyet kemerinin yararları, kaza kategorilerinin hepsinde görülüyor. Kemer kullanımının ölüm ve ağır yaralanmanın en çok meydana geldiği çarpma, çarpışma gibi kazalarda yararları daha da dikkat çekici.

Araştırmalara göre, çarpma sonucu savrulan bir eşya da olsa insan bedeni de olsa eninde sonunda bir engelle duruyor. Bir çarpma anında araç saniyenin ilk on salisesinde durmakta ise de eğer emniyet kemeri takılı değilse direksiyon, kontrol paneli ya da ön cam tarafından durdurulana kadar araç içindeki eşyalar ve araçta bulunan kişilerin bedenleri aynı hızdaki hareketlerine devam ediyor. Doğru takılmış bir emniyet kemeri insan bedenini çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademe kademe azalmasını sağlıyor. Kaza anında meydana gelen çarpma etkisini vücut yapısındaki en güçlü noktalara yönelterek, çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlıyor. Çarpma ve çarpışma anında koltuktan fırlamayı engelliyor. Hassas ve en önemli organların yer aldığı kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını önleyerek koruyor.

Üç noktalı emniyet kemerleri, otomobilde seyahat edenlerin ağır yaralanma risklerini yüzde 45, kamyonetlerde de yüzde 60 oranında azaltıyor.

Ölümlü kazalarda emniyet kemeri kullananların yüzde 24.8’i hiç zarar görmeden kazayı atlatırken, emniyet kemeri kullanmayanlarda bu oran yüzde 6.3’te kalıyor.

İleri düzey araştırmalarda, arka koltukta emniyet kemeri kullanımının, arka koltukta meydana gelen ölüm ve yaralanmaların üçte ikisini, ön koltuktaki ölümlerin ise yüzde 6’sını önlediğini ortaya koyuyor. Bütün ağır yaralanmalarda ise arka koltuk emniyet kemerleri yaralanmanın şiddetini yüzde 50 oranında azaltıyor.

İngiltere Ulaşım Araştırma Laboratuvarı analizleri, ön koltuk yolcularının tamamına yakınının emniyet kemeri takmasına karşılık, daha düşük oranda emniyet kemeri kullanan arka koltuk yolcularının yaralanma riskinin 2 kat, fırlatılma riskinin ise 7 kat daha fazla olduğunu tespit ediyor. Emniyet kemeri takmamış arka koltuk yolcuları en çok kafa, yüz ve boyun zedelenmelerine maruz kalıyor. Arka koltuk yolcularının en büyük yaralanma nedeni fırlatılmadan kaynaklanıyor.

Araştırmalar, emniyet kemeri kullanımının zorunlu olduğu ülkelerdeki ölüm ve yaralanma oranları, kullanımın zorunlu olmadığı ülkelere göre yüzde 40 daha az olduğunu ortaya koyuyor.

“ÖN YARGILAR DOĞRU DEĞİL”
Bu özelliklerine rağmen birçok kişinin emniyet kemerlerini çeşitli nedenlerden dolayı kullanmayı gereksiz ya da sakıncalı bulduğu belirtilen araştırmada, doğru olmayan bazı ön yargılar bulunduğuna işaret ediliyor.

Kemer kullanımına karşı bazı ön yargılar ve uzmanların yanıtları şöyle:
Kısa yolculuklarda emniyet kemeri hiçbir işe yaramaz…
Aslında emniyet kemeri kullanmamızı en çok gerektiren bu süre ve bu mesafedir. Çünkü ölümlü trafik kazalarının yüzde 80’i evinize 30-35 kilometre uzaklıkta ve 55-60 km/h hızın altında gerçekleşmektedir. Ayrıca trafik kazası ölümlerinin yüzde 35’i şehir içinde ve büyük olasılıkla günlük güzergahlar üzerinde meydana gelmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğünce 1999 yılında Ankara’da trafik yoğunluğunun fazla olduğu 27 kavşakta gözlem yoluyla yapılan bir araştırmada, 40 bin 587 özel araç sürücüsünden 8 bin 557’sinin (yüzde 21,08) emniyet kemeri kullandığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada, arka koltukta oturan hiçbir yolcunun emniyet kemeri kullanmadığı rapor edilmiştir. EGM kaza istatistiklerinde, 2001 yılında meydana gelen kazaların yüzde 88.79’unun yerleşim alanları içinde meydana geldiği ve yaralanmaların yüzde 66.03’ünün, ölümlerin ise yüzde 44.31’inin bu kazalar sonucu ortaya çıktığı görülmektedir.

Emniyet kemeri düşük hızla seyir halindeyken pek işe yaramaz…
Emniyet kemeri kullanmıyorsanız, 30 km/s hızda çarptığınızda bile, ağır yaralanma riski çok fazladır. Emniyet kemeri takmamış yaralıların yüzde 70’i, 50 km/s’dan daha düşük bir hızda yol alırken yaralanmıştır. Bu sonuç 50 km/s hızdaki bir çarpma, apartmanın 4. katından düşmeyle eşdeğerdir.

Kaza yapmam, ben iyi bir sürücüyüm…
İyi sürücülüğünüz sizin kaza yapmamanızı sağlayabilir ama kötü bir sürücünün size çarpmayacağından emin misiniz?

Kaza durumunda çarpma etkisini azaltabilecek güçteyim, direksiyona ya da kapı kollarına tutunurum…
Bunu yapmak için saniyenin dilimlerini kullanabilseniz dahi, çarpma etkisi kendinizi frenlemek için kullandığınız kol ve bacaklarınızı kırıp, parçalayabilir. Çünkü kol kasları 25 kilogramın üzerindeki bir güce pek dayanamaz. Oysa, bir duvara 50 km/h hızla çarpma esnasında iki tonu geçen bir etki oluşur ki buna engel olmak için 75 kilogram güç gerekir. Emniyet kemeri 2,5-3 tonluk bir etkiye direnebilecek şekilde tasarlanmıştır. Tutunabileceğiniz yerler bunlar için tasarlanmamıştır. Kemerin bağlanmaması durumunda, vücut ya ön cama ya da araç içinde bir yere fırlar. Ve bu durumda, tutunmak veya bir çocuğu kollarından tutarak korumak imkansızdır.

Aracımdan dışarı fırlamayı tercih ederim…
İstatistiksel olarak, kaza anında en iyi yerin aracınızın içi olduğu ispatlanmıştır. Aracın dışına fırlatılma durumunda, ölüm riskiniz 25 kat daha fazladır. Araçtan fırladığınızda yumuşak ve yeşil çimlerin üzerine mi düşeceğinizi sanıyorsunuz? Bir trafik kazasında araçtan hiçbir engele çarpmadan fırlamak neredeyse imkansızdır. Fırlama ile aracınızın ön camına, kaldırıma, kendi aracınıza veya başka bir araca çarpabilirsiniz. Emniyet kemeri araçta kalmanızı sağlayan ve sizi hayata bağlayan tek bağdır.

Emniyet kemerinin kaza anında beni araç içerisinde kilitlemesinden korkuyorum…
Kazaların çok az (yüzde 0.5) bir kısmını oluşturan yanma ve suya dalma durumlarında panik içinde dışarı çıkmanız gerektiğinde dahi emniyet kemerinin fonksiyonu büyüktür. Çünkü aracın içinde sağa sola fırlatılıp bilincinizi kaybetmeyeceğiniz için dışarı çıkmak çok daha kolay ve çabuk olacaktır. Emniyet kemeri takanların, yangın durumunda yaşama şansı 5 kat, suya batma durumlarında ise 3 kat daha fazladır. Ayrıca kemerin sıkışma durumu çok ender bir durumdur. Bu güne kadar bilimsel incelemelerde ve kaza soruşturmalarının hiçbirinde ortaya çıkmamıştır.

Emniyet kemeri rahatsız ediyor…
Aslında modern emniyet kemerleri oldukça rahattır. Bir çoğu da istediğiniz gibi hareket etmenize izin vermekte ve kaza anında otomatik olarak kilitlenmektedir. Bazılarının ise omuz yönünden gelen kayışını istediğimiz ölçüde gevşetebilirsiniz. Diğerlerinde de sizi fazla sıkmayacak derecede gevşetme payları bırakılmıştır. Emniyet kemeri bedeninize uymuyorsa, aracınıza daha genişini monte ettirebilir veya araç alırken böyle bir tercihte bulunabilirsiniz. Emniyet kemerlerinin rahatsız edici bulunmasının diğer bir sebebi ise onları kullanmaya alışmamış olmamızdır. Emniyet kemeri kullanımı bir tutum haline geldikten sonra insanlar emniyet kemerini rahatsız edici bulmamaktadır. Emniyet kemeri rahatsız edici olsa bile bu durum trafik kazası sonucu sakatlanan bir kişinin durumuyla asla kıyaslanamaz.

Emniyet kemerine gerek yok, hava yastığım var…
Hava yastığı yalnızca önden şiddetli çarpmalara karşı ek bir koruyucudur. Sürücü için hava yastıkları, kemerlerle sabitlenmiş olan vücudun, baş ile direksiyon arasındaki temasını engelleyen bir tamamlayıcısıdır. Hava yastığı emniyet kemerinin etkinliğini yüzde 40 oranında artırmaktadır ve emniyet kemerine yardımcı olmak için araca yerleştirilmiştir. Hava yastıkları yandan çarpma ve savrulmayı önlemede hiçbir zaman emniyet kemerinin yerini tutamaz.

Benim böyle bir şeyle karşılaşma ihtimalim oldukça düşük, bunlar diğer insanların başına gelir…
Bu bizim hayata bakış açımızdır. Kazaların sadece diğer insanların başına geldiğini düşünmek bizi rahatlatır. Ancak gözardı edilmemesi gereken gerçekler de vardır. Örneğin; her üç insandan biri hayatlarının herhangi bir zamanında meydana gelen bir araç çarpışması kazasında yaralanmaktadır. Bunun ne zaman başımıza geleceğini tahmin edemeyiz.

Hamileler için emniyet kemeri sakıncalı olabilir…
Motorlu araç kazalarında ceninin ölümü annenin de ölümüne yol açabilir. Doğmamış çocuğunuza sağlayacağınız en güzel koruma üç noktalı emniyet kemerini kullanmanızdır. Bel hizasındaki şerit çıkıntı oluşturan hamile karnının alt kısmından, karına baskı yapmayacak şekilde geçmelidir. Omuzdan gelen şerit ise normal kullanımdaki gibi göğüs kafesi üzerinden çapraz ve normale göre daha gevşek şekilde geçmelidir. Emniyet kemerinin her iki şeridi de doğru kullanılıyorsa, cenin için hiçbir risk oluşturmaz. Hem annenin hem de bebeğin güvenliği sağlanmış olur.

Emniyet kemeri benim problemim, başkalarını ilgilendirmez…
Trafik kazalarının topluma trilyonlarca lira maliyeti vardır. İlk yardım, hastanede tedavi, yeniden eğitim vs. giderlerin tamamına yakını topluma yüklenmektedir. Kaza geçirenlerden emniyet kemeri kullanmayanların tedavileri, kemer kullananlara göre yaklaşık iki kat daha uzun süre ve maliyeti de beraberinde getirmektedir. Kişisel olarak aldatıcı bir özgürlük duygusu için hayatın ziyan edilmesi ya da kaybedilmesi nasıl kabul edilebilir? Aylarca hastanede yatmak veya ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkum olmak bu basit
özgürlük duygusuyla karşılaştırılabilir mi?

Emniyet kemerinin temel işlevinin çarpma anında oluşabilecek etkileri vücudun daha güçlü bölgelerine yönlendirerek ölüm ve yaralanma riskini azalttığını belirten uzmanlar, bu açıdan emniyet kemerleri kaza önleyici değil, başta kafa ve göğüs yaralanmaları olmak üzere olası bazı yaralanma türlerine karşı geliştirilmiş “koruyucu düzenek” olduğunu vurguluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir